Türkiye’nin İlk Kadın AKROBASİ Pilotu Sayın Edibe KUTUCUOĞLU

📌TARİH’TEN ANEKDOT: Edibe Subaşı Kutucuoğlunu kaybettik. 8 Mayıs Pazar günü, havacı dostları, havacı evlatları uğurladı, tam da anneler gününde. Havacılık tutkunlarıydı O’nun evlatları. Evlatlarının omuzları üzerinde çıktı son yolculuğuna…

1920 yılında Elazığ’da doğmuştu. 3 yaşında Adana’ya taşındı ailesi ile birlikte. 17 yaşında Atatürk’le tanıştı. 1937 yılıydı, Atatürk Adana’ya gelmişti. “Ben de” dedi. “ uçmak istiyorum. Sabiha gibi…”

Türkkuşu’nun ilk kadın paraşütçülerindendi. Ülkemizin ilk kadın akrobasi pilotuydu.Türk Hava Kurumu’unda yüzlerce öğrenci yetiştirdi. Paraşütle 104 atlayışı vardı. O dönem için önemli bir sayıydı bu 104 atlayış.Sayısız akrobasi uçuşları yaptı. Yurt içinde, yurt dışında, izleyenlerin yüreklerini ağzına getiren. Amerika, Hollanda, Almanya, Yunanistan, Fransa, İtalya’ da. Devlet başkanları, kraliçeler ayakta alkışladılar O’nu.

“Kastamonu’dayız; halk toplanmış, davul zurna eşliğinde eğlenirken, biz de gösteri uçuşu için hazırlıklar yapıyoruz. Uçuş yapmamızı bekleyenler bizi ilgiyle izliyor. Bu sırada bölge halkından ‘Kara Yılan’ lakabıyla tanınan bir davulcu beni göstererek ‘Ben bununla uçacağım.’ dedi. Ne yaptıysak dinletemedik, elindeki davulu ile geldi ve uçağa bindi. Kendisi davuluyla uçaktan, zurnacı ise yerden halkı coşturdu. Yıllar sonra evimin önünde birileri davul, zurna çalıyordu. Düğün var sandım. Meğer ‘Kara Yılan’ Ankara’ya gelmiş. Davulu çalan oymuş.” Diye anlatacaktı bir anısını…

Bir başka anısı yurt dışındandı. “1954 yılında Yunanistan’da paraşütle atlayan kimse yoktu. Yunanlı bir subayın, bizlerle birlikte atlayış yapmasına karar verdiler. O subay yanıma gelerek bana, ‘Ben senin yüzünden atlıyorum. Bir Türk kadını atlar da, Yunanlı atlayamaz mı?’ dedi. Ama ilk defa atlayacak olmasından dolayı sesi titriyordu. Uçağa bindik; ancak kapının önüne geldiğinde durdu. Arkasından itip atlamasına yardımcı oldum.”

Pek çok kaza atlattı. Sonuncusu O’nu en büyük sevdasından, mavi sonsuzluktan, gökyüzünden ayıran oldu. 1957 yılında bir öğrencisi ile ve iki ayrı planörde çıkmışlardı gökyüzüne. Henüz elli metre yükselmişlerdi ki, hemen kuyruk hizasında uçan öğrencisi bir hata yaptı. İki planör havada çarpışacaktı. O öğrencisinden yana kullandı kurtulma hakkını. Hiç düşünmedi, verdi alçalış kumandasını, burun üstü çakıldı. Biliyordu, o irtifada o kumanda ile hiçbir kurtuluş şansı olmadığını. 22 kırık ve büyük bir kısmı yanmış bir beden. 3 ay içerisinde geçirilen tam 15 ameliyat.

2005 yılında tüm madalyalarını, açılışına katıldığı Türk Hava Kurumu Müzesi’ne armağan etti.

DEĞERLİ HOCAMIZI RAHMETLE ANIYORUZ…

Not: Sayın üyemiz Yasemin GEZEROĞLU hanımefendinin 2011 yılında araştırıp, bizlerle ve Havacılık camiasıyla paylaştığı yazıdan alıntıdır.

Bu vesileyle Atamız Mustafa Kemal ATATÜRK’ün doğum günü olan , 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun.

İMUK YÖNETİMİ

 

Bir yanıt yazın